Kişisel Markalaşmada Sosyal Medyanın Önemi yeni yeni anlaşılmaya başladı. Son on, on beş yılda, teknoloji bir devrim yaptı, Bilgiye ulaşım hızlandı ve kolaylaştı. Pazarlama dünyası da, değişen tüketici hayat tarzlarına göre yeni stratejiler belirlediler.
Artık görüyoruz ki, hiçbir işletme yalnızca ağızdan ağza iletişim kuramaz, kendini anlatamaz ve tanıtamaz hale geldi. Yazılı medya bile bir yere kadar. Ben kişisel marka bilinirliğimi arttıracağım varoluşumu sürdüreceğim diyorsanız eğer, dijital alanda var olabilmek ve yaşayabilmek için sosyal medyadan yararlanmanız zaruret haline geldi. Markanızın sosyal medyadaki varlığı ne kadar büyük olursa, reklamlarınız ve marka beklentileriniz o kadar iyi olur,
Burada sosyal medyanız ile kişisel markanız arasındaki bağı güçlendirmeniz için önerilerimizi bulacaksınız. Kişisel Markalaşmada Sosyal Medyanın Önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Buda haliyle Sosyal Medya Yönetimi konusunu gündeme getiriyor.
- İş birlikleri oluşturun Sizinle aynı değerlere sahip olan, aynı içerik geliştiricileri veya size yakın olan konuları ele alan influencerlar la iş birliği kurabilirsiniz. Buna iş geliştirme ortaklığı da diyebilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz en ince nokta başlangıçtan itibaren mi bu değerlere sahip olduğu yoksa belli bir evreden sonra mı? Bu değerleri savunmaya başladı. İleride markanızı sıkıntıya sokacak bir iş birliğine girmekten se, bu günden başlamayın bu ortaklığa ilerde bir sürprizle karşılaşmayın.
- Markanız ve Kitleniz İçin Tutarlı Bir Şekilde görünümünüzü ve söylemlerinizi koruyun.
- Hedef kitlenize ve takipçilerinize Satışla Değil Hizmetle Liderlik Edin, İnsanların sosyal medya akışlarında onlara bir şeyler satmak için uğraşan sıradan bir marka olmayın.
- “Eğlence” İçeriği Oluşturmaya Odaklanın ki, insanlar hem bir şeyler öğrensin sizden hem de eğlensin. Bu sayede hedef kitle bağımlılığı artacak ve sizi tavsiye etmeleri artacaktır. İçerikleriniz ile ve yaşam tarzınızla Değerlerinize, Misyonunuza ve Amacınıza sadık kalın. Özellikle gençler, kimden ürün ve hizmet satın aldıklarının giderek daha fazla araştırıyor ve takip ediyor. Özelikle de Sosyal sorumluluk projelerini takip ediyorlar. Bu nedenle, kişisel markalaşma çabalarınızda değerlerinizi, misyonunuzu ve amacınızı odak noktanıza almanız hayati önem taşıyor. Yukarıda da birçok kez üstüne basa basa söylediğimiz hedef kitlenizin değerlerine bağlı kaldığınızı, sürekli görmek ister. Markanızın Hedef kitle ve takipçileriniz için neyi başarmasını istediğini ve yaptığınız şeyi neden yaptığınızı bilmelidir.
- Hikâyenizi Geliştirin Kişisel Marka hikayenizi değerlerinizin, misyonunuzun ve amacınızın üstüne kurun.. Gerçekçi olun, İnsanlar sizi bir kurtarıcı olarak değil, örnek aldıkları bir idol olmaya çalışın. Onlara kötü bir durumda bile harika bir iş çıkartabilecekleri gibi kendilerine güven verecek vurgularda bulunun. Markanızın hikâyesinde insanların ilişki kurabileceği unsurları düşünün ve bunları kişisel marka bilinci oluşturma için kişisel sohbetlerinizde dahi vurgulayın.
- Sizin bir değer sunduğunuzun farkına varmalarını sağlayacak içerikler paylaşın. Günlük içerik sayınız 2 veya 3 geçmesin. Sürekli insanların karşısına çıkmak eski bir tabirle yüzünüzün eskimesine, içeriklerinizin kalitesiz ve sıradan olmasına sebep olur. Buda size olan güveni sarsar ve kitlenizden ve hikâyenizden uzaklaşmaya başlamalarını sağlar ve takibi bırakırlar.
- Doğallığınızdan ödün vermeyin. Yapmacık ve samimi olmayan hareketler artık her kez tarafından fark ediliyor. Sizin ne kadar samimi olduğunuzu gören kitleniz sizin peşinizden gelir
- Uzun Vadeli Bir Topluluk Oluşturma Hedefine Sahip Olun. Şehrinizde yüz yüze etkinlikler düzenlemek için fırsatları araştırın.